Ülkemizde Hayvancılık Sıkıntılı
Ülkemizin can damarlarından biri olan hayvancılık sektörünün bugün Türkiye’de birçok sıkıntı yaşadığı vurgulandı.Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse Gazette’ye verdiği röportajda hayvancılık sektörü ve mesleklerine ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
KÖYLERİ BOŞALTTIK KENTLERE YERLEŞTİK
Hayvancılık sektörünün önemini vurgularken, “et yiyen ülke, ot yiyen ülkeleri yönetiyor” diyen Köse, “Bizim ülkemizde şu anda hayvancılık sıkıntılı. Yeteri kadar hayvanımız yok, denilebilir ve köylerdeki vatandaşlarımız kentlere göçtüler ve köyleri boşalttık, kentlere yerleştik” şeklinde konuştu.
VETERİNER HEKİME 20 LİRA KIYAFET YARDIMI
Veteriner hekimlerin son yıllarda birçok özlük haklarını kaybettiğini anlatan Nihat Köse, şöyle dedi: “Veteriner hekimler son 25 yılda sürekli bir takım hak kaybına uğramaktadır. 12 ay çalışır 14 ay üzerinden emekliliğine sahip olurdu. Veteriner hekimlere kılık kıyafet yardımı verildi, 20 Lira, böyle bir şey olabilir mi!”
Veteriner Hekimleri Odası Adana Şube Başkanı Nihat Köse, bugün başlayacak oda kongresine, başta basın olmak üzere toplumun her kesini davet etti. Veteriner hekimlerin insancıl, hayvan sever ve çağdaş bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Başkan Köse, bu bağlamda kongrelerinin de tamamen bir demokrasi şöleni içinde geçeceğini vurguladı.
Köse, Gazette’ye verdiği röportajda ülkemizde hayvancılık sektörü, hayvan sevgisi ve mesleklerinin sorunu üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
İşte o röportaj…
-Öncelikle kendinizden bahseder misiniz?
Ben Nihat Köse 1987 Fırat Üniversitesi mezunuyum, veteriner hekimim. Hala Adana Veteriner Odası Başkanlığını yapmaktayım. Tarım İl Müdürlüğünde çalıştım, iki çocuk babasıyım, Çorum’luyum.
-Adana’da hayvancılığın genel sorunları nelerdir? Çözümü nedir?
ET YİYEN ÜLKE, OT YİYEN ÜLKELERİ YÖNETİYOR
Adana’daki hayvancılığı Türkiye’deki hayvancılıktan ayırmak mümkün değil. Hayvancılık konusunda benim bir takım projelerim, düşüncelerim var. Geçenlerde bir açıklama yapmıştım, “et yiyen ülke ot yiyen ülkeleri yönetiyor” diye yazı yazmıştım. Bizim ülkemizde şu anda hayvancılık sıkıntılı. Yeteri kadar hayvanımız yok, denilebilir ve köylerdeki vatandaşlarımız kentlere göçtüler ve köyleri boşalttık, kentlere yerleştik. Her zaman, her platformda söylüyorum insanların beslenmesi için ya hayvansal kökenli gıdalar tüketecekler ya da bitkisel kökenli gıdalar tüketecekler. 50 yıl sonra dünyanın gıda ihtiyacının bugünün 2 katına çıkacağı düşünülürse tarım alanlarına ve hayvancılığa çok dikkat edilmesi gerekiyor. Bilim insanları yeni bir şey geliştirmediler. Yani taş yiyerek doymamız mümkün değil. O zamanda hayvancılığa iyi bakmamız gerekiyor. Hayvancılık konusunda uzun yıllardır bu böyle. Kuzusunu, oğlağını yatağında besleyen insanları hayvancılığa küstürdük biz. Onlar kentlere gelip yerleştiler ve ne kentte olabildiler ne de köyde olabildiler ve köylerimiz de boş kaldı. Ben de bir köy çocuğum ve köyümde 40 haneli köy ve tarım arazileri vardı ve şimdi 3 haneli bir köy oldu ve tarım arazilerinin hepsi boş, doğal olarak da hayvancılıkta yok.
EVDE KEPİ KÖPEK BESLEMEK HAYVANCILIK DEĞİL
Hayvancılığı basit görmemek lazım. Hayvancılık direkt insan sağlığıyla ilgilidir. Olaya böyle bakarsak eğer doğru yerden bakabiliriz, aksi takdirde bazı insanlar hayvancılığı sadece evde kedi köpek beslemekle değerlendiriyor, bazı insanlarda gıda amaçlı besliyorlar. Biz hepsine doğru bakmak ve geliştirmek zorundayız.
-Geleneksel Çin Veteriner Tıbbı (GÇVT) nedir?
Ben bir bilim insanıyım. Geleneksel tıbbın, alternatif tıbbın çok yanında olan bir insan değilim. Veteriner fakültelerinde bilimin öncülüğünde, bilimin ışığında yapılan eğitimlerden sonra yapılan hekimliği değerlendiririm. Ben bilimin yanında olmadığı hiçbir şeyi savunamam.
-Petshoplarda hasta olarak satılan kaçak hayvanlara ‘sağlıklı’ raporu verilmesi durumunda ismini kullandıran veteriner hekimler var mıdır, bu kişiler hakkındaki düşünceniz nedir?
VETERİNER HASTA HAYVANA SAĞLIKLI RAPOR VERMEZ
Petshopta bir veteriner hekim asla hasta bir hayvana sağlıklı raporu vermez. Böyle bir şey olmuş ise mutlaka sehven, yanlışlıkla gözden kaçan bir şeydir. Bir veteriner hekim hasta bir hayvana sağlıklı raporu vermez. Böyle bir şeyin de olduğunu tespit edersek mutlaka o veteriner hekim hakkında yaptırım uygularız. Zaten meslektaşlarımın da böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Ama yanlışlıkla yapması durumunda onu cezalandırırız veteriner hekim olarak ya da başka resmi kurumlarla.
-Bugüne kadarki çalışmalarınızdan, projelerinizden bahseder misiniz?
VETERİNER HEKİM HAK KAYBINA UĞRADI
Biz veteriner hekimiz, veteriner odasındayız. Veteriner Hekim Odasının asli görevi veteriner hekimlerin haklarını korumaktır, bizim işimiz budur. Veteriner hekimler son 25 yılda sürekli bir takım hak kaybına uğramaktadır. Kamuda çalışan veteriner hekimlerin hizmet zammı denilen bir hakları vardı. Veteriner hekimler hastalıklı hayvanlarla sürekli muhatap oldukları için ve zor şartlarda çalıştıkları için 12 ay çalışır 14 ay üzerinden emekliliğine sahip olurdu, bu kaldırıldı. Bir kere kamuda çalışan veteriner hekimlerin bu konuda hak kayıpları var. Kamuda çalışan Ziraat Mühendisi arkadaşlarımız büyük projeler adı altındaki projelere dâhil edilip onların bu işlerden para kazanmaları sağlanıp onların maaşlarının buradan verilmesi sağlanırken veteriner hekimler bunların dışında tutuldu. Bende kamu çalışanı olduğum için söylüyorum.
SADECE 20 LİRA!..
Veteriner hekimlere kılık kıyafet yardımı verildi, 20 Lira, böyle bir şey olabilir mi! Bakın 20 bin demiyorum 20 Türk Lirası verildi. 30 Lira 50 Lira gibi yıllık kılıf kıyafet yardımı veriliyor. Hiç vermeseler daha iyi ve mantıklı olurdu. Kanun çıktığında veteriner hekimlerin doktorlarla birlikte tutularak kamu da çalışan veteriner hekimlerin kliniklerin kapatılması sağlandı. Doktorlara beşeri hekimlere hastanelerde döner sermaye katkı payı verilirken veteriner hekimler bunun dışında kaldılar. Başka meslek gruplarına ekstra zam yapılırken veteriner hekimler bunun bir süre dışında tutuldu şu an da bunun karşılığını kamuda çalışan veteriner hekimler almıyorlar, belli ücret alıyorlar.
AVRUPA’DA EN ÇOK VETERİNER TÜRKİYE’DE
Serbest hekimlere de gelecek olursak, Türkiye’deki hayvancılıkta geriye gidiş olunca bizim serbest hekim kliniklerinde de para kazanma anlamında geriye gidiş var. Ben 4 veteriner Fakültesi olduğu dönemden mezunum şimdi 30 civarında Veteriner Fakültesi var. Bu kadar Veteriner Fakültesi 5 bin civarında mezun veriyor hayvancılık geriye gidiyor ve doğal olarak ters orantı var, bu durumda tam tersi olması gerekirken. Avrupa’da en çok Veteriner Fakültesi Türkiye’de. Bu olmamalı. Eğitimde kaliteyi yükseltmeliyiz, sayıyı azaltmalıyız mutlaka.
-Hayvansever Sivil Toplum Kuruluşları’yla bugüne kadar çalıştığınızı gördük bundan sonra da çalışmalarınız işbirlikleriniz devam edecek mi?
HAYVANIN OLDUĞU HER YERDE VETERİNER OLMALIDIR
Hayvan sever Sivil Toplum Örgütleriyle bizim ayrı olmamız söz konusu olamaz. Hayvanın olduğu her yerde veteriner hekim vardır. Şunu bir kez daha şiddetle reddediyoruz, hayvan sever Sivil Toplum Kuruluşlarının başında Veteriner Odası gelir. Bir veteriner hekim aynı zamanda bir hayvan severdir. Hayvan sevmeyen bir veteriner hekim olmaz. Bütün veteriner hekimler canlarıyla çalışıyorlar. Veteriner hekimlerin parası yok diye bakmadığı kimse yoktur. Tabii ki de Sivil Toplum örgütleriyle beraber çalışacağız, hayvan varsa ortak payda hayvansa biz hayvan sever herkesle birlikte hareket etmeye hazırız. Bugüne kadar birlikte hareket ettik devam da edeceğiz. Geçen sene çalışmalarımız oldu bu senede Sivil Toplum Örgütleriyle görüştük ve ortak bir çalışma yapmaya karar verdik.
-Çalışmanızdan bahseder misiniz?
İlimizdeki ana sınıflarına kedi ve köpek götürerek, teleskopumuzu götürerek hayvanların kalp atışlarını çocuklara dinleterek onların da canı var, onların da kalbi var diyerek hayvan sevgisini aşılamada yardımcı olmak istiyoruz. Sokakta hayvanları tekmeleyen insanların varlığını küçüklükten itibaren bu eğitimle yok edebiliriz. Biz hayvanlarla ilgili yapılacak olan her şey de varız, Veteriner Odası olarak. Hayvan severlerin de bize getireceği çalışmalara ve projelere de sonsuz destek verip yanlarında olmaya da varız. Önümüzdeki projelerden bir tanesi de bu çocuklara hayvan sevmesini öğreteceğiz. Yoksa insanlar hayvan sevmesini öğrenemiyorsa insan sevmesini de öğrenemiyor, insan sevmeyen insan da insan olamıyor. Onun için temelden işi çözmek gerekiyor.
-Sokak hayvanları her geçen gün çoğalmakta. Bununla ilgili çalışmalarınız var mı?
Bu vatan için neler yaptık neler diyor şairin bir tanesi. Kimimiz laf söyledi, kimimiz öldük. Biz sokak hayvanları için her şeyi yapmaya hazırız. Ama bir yanlışlık görüyoruz burada sokak hayvanlarında sürekli hayvanları doğru besleyelim bakalım barınak arayalım diye çabalar harcıyoruz. Bunların hepsi doğru ve gerekli buna itirazım yok. Ama asıl olan sokak hayvanlarını azaltmaktır. Sokaklarımızda hayvanlar çığ gibi çoğalırken bu sorunun önüne geçmek mümkün değil. Biz belediyelere hizmet alımı şeklinde bütün ilçelerimizde serbest kliniğimiz vardır. Belediyeler kısırlaştırma uygulamasını alırlarsa Veteriner Odasından kedi ve köpekleri kısıtlaştırabiliriz. Veteriner Odası bu işte öncü olabilir. Ama belediyelerin bu işe zaman harcaması, para harcaması ve emek harcaması gerekiyor. Bizde fedakarlık yaparak yani piyasada daha fazla yaptığımız rakamı belediyeler toplu hizmet alımında belediyeleri yormayacak şekilde bunu yapabiliriz.
POPÜLASYONU KONTROL ALTINA ALMALIYIZ
Hayvancılığa hizmetimiz olur. Mutlaka ve mutlaka belediyelerin Veterinerlerden hizmet alımıyla sokak hayvanlarını kısırlaştırması gerekiyor. Sokak hayvanlarında kısırlaştırmayı yapmaz isek popülasyon artarak devam eder ve bu sorunu çözmemiz asla mümkün olmaz. Sokak hayvanlarının popülasyonunun artması demek insanların hayvanlardan korkması, kızması ve hayvanlara kötü davranmasını da beraberinde getirir. O nedenle biz bu popülasyonu kontrol altına almak zorundayız. Hayvanların yaşamasını istiyoruz ama kısırlaştırılarak üremelerinin önüne geçmek zorundayız. Belediyeler sokak hayvanlarının da bu kentin bir parçaları olduğunu bilmeli, ona göre davranmalı, ona göre barınaklar yapmalı, ona göre sokak hayvanlarının sağlıklarıyla ilgilenmeli gerekiyor bu belediyelerin asli görevidir.
Kulağı küpeli olan hayvanların çoğu kısırlaştırılmıştır. Belediye barınaklarına götürülen hayvanlar kısırlaştırılıyor, aşıları yapılıyor sonra kulakları küpeleniyor daha sonrasında da evleri olan sokaklara geri bırakılıyor. Hayvan severlerden bir ricam var. Sahipsiz sokak köpeklerine bakmakla olan kurum belediyeler ve belediye barınak veteriner hekimleridir. Serbest kliniklere sokak hayvanlarını götürüp bunu burada tedavi edin bundan da ücret talep etmeyin demek olmaz. Hayvanseverler eğer yakaladıkları hayvanları ya da yaralı hayvanları belediyeye götürürlerse doğru iş yapmış olurlar.
Ben Karaisalı’da serbest Klinikte veterinerlik yaparken bir kaza oluyor hayvan yaralanıyor ekipte de kimse yoktu, arkadaşlar yaralı hayvanı getiriyorlardı ve buna bakın diyorlardı. Herkes bu işi üstlenecek. Ben hayvana bakayım sizde hizmetlerin ücretini verin dediğimde hayvan severler bırakıp gidiyorlardı, kaçıyorlardı. Belediye barınaklarındaki arkadaşlar var olan gücüyle çalışıyorlardır bundan eminim.
Yarın yapılacak olan seçimlerden bahsedersek neler söylemek istersiniz?
Yarın Veteriner Odamızın seçimi var. Bugün genel kurulumuz var, yarın da seçimimiz var. Bütün veteriner arkadaşlarımı ve basından arkadaşlarımızı da davet ediyorum. Veteriner hekimlerin ne kadar medeni insanlar olduğunu, ne kadar demokrat insanlar olduğunu seçimde göreceksiniz. Görünüyor ki iki listeli bir seçimimiz olacak herhangi bir aday çıkmazsa. Odamızda 437 üyemiz var tamamı aday olmaya hatta ben başkanlığa talibim demeye hakkı var. Başkaları da çıkabilir ve aday olacağım diyebilir. Yönetim kurulu başkanlığına bende adayım. 30 kişilik bir listemiz var, divan kurulu filan. Seçimimiz çok güzel olacak bunun Türkiye’deki siyasi partilerin demokrasinin böyle bir şey olduğunu, başkanlığa giden yolda arkadaşlarımızın birbirine ne kadar iyi olduklarını lütfen gelin ve görün. Bütün üyelerimizin seçimden sonra odayı unutmaması gerekiyor. Üyelerimizin, basının ve hayvan severlerin bize zaman zaman taleplerle gelmesi gerekir.
KALBİ VARDIR PROJESİ
Çalışma grupları kurmayı planlıyoruz. Eğitim birimleri, pet hayvan, sokak hayvanları birimi, gençlik birimi gibi çalışma grupları uygulayıp çalışma yapmayı planlıyoruz. Yeni dönemde hayvan severlerle birlikte anlaştık “Kalbi vardır” projesini Milli Eğitimden izin alarak bütün anaokullarında gerçekleştirmek istiyoruz. Çocuklarımıza hayvan sevmenin önemli olduğunu aşılamak istiyorum.
Sirklere bakış açınız?
Sirklere karşıyız. Hayvanlara yiyecek karşılığında şiddet uygulanmaktadır. İp üzerinde yürüme, çember atlama gibi oyunlara karşı değiliz. Ama hayvanlara şiddet uygulayarak yaptırılan oyunlara karşıyız. Hayvanların sirklere hapsedilip insanlara sergilenmesine karşıyım.
Veteriner olmak isteyen arkadaşlarımıza neler söylemek istersiniz?
Mutlaka Veteriner hekim olsunlar ama iyi bir hekim olsunlar. Biz meslek sahibiyiz, bizim kolumuzda altın bileziğimiz var. Türkiye’deki bir veteriner hekim Amerika’ya da gitse veteriner hekim Muğla’ya da gitse veteriner hekimdir. Veteriner hekimlik sevgiyle yapılabilecek zor bir meslektir. Hayvan seviyorsanız, hayvanlara bakmaktan keyif alıyorsanız, bir canlının canını kurtarmak sizi mutlu ediyorsa, çok çalışıp az para kazanmak istiyorsanız mutlaka veteriner hekim olun. Ama mesleğinizi severek yapın. Fakülte okuyan arkadaşlar korkmasınlar, iyi çalışsınlar ve hekim olsunlar. Amaçlarından biri para ise o da kendiliğinden gelecektir, veterinerlik güzel bir iştir. Mutluyum veteriner olduğum için.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Teşekkür ederim, Gazette okuyucularına da keyifli okumalar dilerim.
Röportaj: Gülşah KALOĞULLARI