Atlarda Ensefaliti

Atlarda Ensefaliti

Atlarda ve katırlarda yaygın olan ağır viral enfeksiyondur. Kuşlarda, sürüngenlerde ve insanlarda da görülür. Hastalığa yol açan virüsün çeşitli tipleri arasında en iyi bilinenler, A grubu olarak tanımlanan Doğu, Batı ve Venezuela tipleri ile B grubundaki Japon ve St. Louis tipleridir. En ağırı olan Batı tipi at ensefaliti, atlarda %90, insanda %10 oranında ölümle sonuçlanır. Hastalığı geçirenler ya da ölü virüslerden hazırlanmış bir aşıyla aşılanlar bir yıl kadar bağışıklık kazanır. Hastalık yapıcı virüsün konağı olan kuşlarda herhangi bir belirti vermeden seyreden at ensefaliti, sivrisinekler aracılığıyla kuşlardan atlara, katırlara ve insanlara taşınır. Hastalık başka hayvanlara da bu yolla bulaşabilir ama genellikle belirti görünmez; koyunların ve kedilerin hastalığa dirençli olduğu bilinmektedir. At ensefaliti, atlarda denge bozukluğu, yüksek ateş, hareketlerde uyumsuzluk ve felç, insanlarda baş ağrısı, uyuşukluk, terleme ve zihinsel karışıklık gibi belirtilerle ortaya çıkar. Bu belirtiler hastalığın uzun süre uyku hastalığı olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Hastanın dinlenmesini sağlamaktan başka bir tedavi uygulanamaz. Kalıcı beyin hasarına yol açabilen at ensefaliti, bir yandan hastalık taşıyıcı sivrisineklerle mücadele, öte yandan Doğu ve Batı tiplerine karşı aşıların kullanılmasıyla denetim altına alınabilmektedir.

Hastalık Belirtileri

Doğal olarak oluşan enfeksiyonlarda kuluçka periyodu 1-6 gündür. Enfekte atlarda ateş, ataksi, extremitelerde zayıflık, diş gıcırdatma, yüzde ve kaslarda seğirme, tremor, körlük gibi semptomlar

Hastalığın Teşhisi

Virus izolasyonu özellikle şüpheli at ölümlerinden alınan beyin, spinal kordon numunelerinden hazırlanan doku homojenatları ve beyin omurilik sıvılarının hücre kültürlerine bakılarak yapılabilir. Etken hücre kültürlerinde sitopatik etki oluşturarak ürer. Bu amaçla primer hücre kültürleri ile Vero ve BHK-21 gibi devamlı hücre kültürleri kullanılır. Bu arada en büyük problem flavivirusların, % 70 ve daha yüksek oranda antijenik yakınlık göstermesi ve çapraz reaksiyon verebilmesidir. Bundan dolayı etkeni diğer flaviviruslardan ayırt etmek için spesifik testlere ihtiyaç vardır. Bu amaçla öncelikli olarak Batı Nil virusuna spesifik RNA sekanslarının kullanıldığı polimeraz zincir reaksiyonu kullanılır. Ayrıca, immunfloresans testi, Plak Redüksiyon Nötralizasyon Testi, ELISA da günümüzde kullanılan diğer tekniklerdir. Serolojik olarak serum numunesinde özellikle ELISA tekniği ile IgM ve IgG sınıfı antikorların tespiti, serum nötralizasyon testleri ile komplement fikzasyon testi kullanılabilir. Ayırıcı tanıda öncellikli olarak togaviridae kökenli at ensefalit viruslarından, atların herpesvirus 1 ve 4 ile kuduzdan ayırtedilmelidir.

Bulaşma Yolları

Ensefaliti, sivrisinekler aracılığıyla kuşlardan atlara, katırlara ve insanlara taşınır. Hastalık başka hayvanlara da bu yolla bulaşabilir ama genellikle belirti görünmez; koyunların ve kedilerin hastalığa dirençli olduğu bilinmektedir.

Tedavisi

Enfeksiyonunun bilinen bir tedavisi yoktur. Enfeksiyonun tedavisi ilk olarak destekleyici tarzda olmalıdır. BNV enfeksiyonuna maruz kalan atlar hospitalize edilmeli ve merkezi sinir sistemi lezyonları tedavi edilmeye çalışılmalıdır. Analjezikler ve antipiretikler, hastalığın ılımlı seyrettiği vakalarda yararlı olabilir. Enfekte sinek ve keneler ile atlar arasındaki temasın azaltılması, BN virusundan dolayı oluşan mortalite, morbitide ve enfeksiyon oranlarının düşürülmesine yardımcı bir yoldur. Bu spesifik personel korunma davranışları ve sinek, kene, vahşi kanatlı gibi vektör kontrol aktiviteleri ile yapılır.

Korunma ve Aşı

1- Sinek populasyonlarının çoğalmasına öncülük eden, beslenmelerini sağlayan kaynakların yok edilmesi. 2-Sinek populasyonlarının yoğun olduğu zamanlarda atların gezdirilmemesi veya çalışma yaptırılmaması. 3- Ahırlara sinek akışının önüne geçilmesi, pencere ve kapıların sineklerin geçişine engel olacak perdeler ile kaplanması. 5- Sinir sisteminde enfeksiyon görülen at, köpek ve kanatlı hayvanların veteriner hekime bildirilmesi gerekmektedir. Deneysel olarak atlarda aşı geliştirilmiştir. Amerika ve Kanada da inaktive edilmiş virüsle hazırlanan aşılar immunizasyon için kullanılmasına rağmen bazı komplikasyonlar oluşturduğu göz ardı edilmemelidir.